Telefon
WhatsApp
TÜRKİYE SİZDEN UTANIYOR
Hax

TÜRKİYE SİZDEN UTANIYOR...

 

Abuzer Doker                                          11.04.2021

 

Hiçbirimizin Türkiye'nin

yüzünü kızartmaya hakkı yok

 

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını (Kovid-19) güzel ülkemizde de korkunç yüzünü gösteriyor.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, ülkemizi yönetenlerin hemen hergün maske mesafe hijyen uyarılarına rağmen son dönemde vaka sayıları giderek artıyor. 58 ilimiz çok yüksek riskli olan kırmızı kategoriye geçti. Bu ülkede yaşayan hiçbirimizin Türkiye'nin yüzünü kızartmaya hakkı yok.. 

  Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 hastası sağlık çalışanı sayısının 40 bini geçtiğini açıkladı.  Bu sebeple, Cumartesi günleri için kaldırılan kısıtlamalar da geri getirildi. Elbet de vurdumduymazları sorumsuzları bilerek cinayet işleyenleri yazacağız. Yazacağız kı, ülkemi kırmızıya  boyayan bu sorumsuzlara gereken cezalar verilsin! 

 

HES KODU SAHTEKARLIĞI POZİTİF OLANLARIN CİNAYETİ!

 

  Demirören Haber Ajansı'nın ciddi bir araştırması bir gerçeği ortaya koyması bakımından önemli...Birlikte okuyalım:

    "Türkiye'de koronavirüs vaka sayıları her geçen gün artıyor. Günlük vaka sayıları 50 bini geçiyor. Uzmanlarsa son zamanlarda, vaka ve vefat sayılarındaki artışın nedeninin HES kodu sahtekarlığı olduğunu söylüyor. Özellikle AVM ve restoranlarda görevlilerin HES kodlarını dikkatsiz kontrol etmesi bu HES kodu sahtekarlığınının artışına neden oluyor. Koronavirüs testi pozitif çıkan ve karantinada olması gereken kişiler bu kodları ya negatif bir tanıdıklarından ya da sosyal medyada HES kodunu paylaşan birilerinden ekran görüntüsü alarak gerçekleştiriyor. Edindikleri bu ekran görüntüsü ile korona testi pozitif olmasına rağmen istediği yere rahatça girip çıkabiliyor.

 

"AVM GİRİŞLERİNDE ÇOK SIRA OLDUĞU İÇİN GÖREVLİLER KODLARA HIZLICA BAKIYOR"

 

Pozitif ya da temaslı kişilerin başta AVM ve restoran olmak üzere birçok yere girdiğini söyleyen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, "Koronavirüs pandemisinin etkisiyle birlikte artık sosyal mesafe ve sosyal izolasyon kuralları giderek artmaya başladı. Bu süreçte Hayat Eve Sığar uygulaması içerisinde bulunan kodu kullanarak kişilerin risk durumu belirlenmiş oluyor. Ancak bu dönemde toplum sağlığını riske atan kişilerin de olduğunu söyleyebilmek mümkün. Son zamanlarda bazı pozitif ya da temaslı kişiler negatif bir kişinin HES kodu ya da HES kodunun ekran görüntüsü ile istediği yere girebiliyor. Mesela AVM girişlerinde genellikle çok sıra olduğu için güvenlik görevlileri bu HES kodlarına hızlıca bakıp o kişileri içeri alıyor. Bu noktada bu insanlar kendilerini riske attıkları gibi çevrelerini de riske atıyor" dedi. (DHA) 

 

VAKA VE VEFAT SAYILARINDAKİ ARTIŞIN NEDENLERİNDEN BİRİ HES KODU SAHTEKARLIĞI

 

Pozitif ya da temaslı olan bir kişinin başkasının HES koduyla gezmesinin insanları ölüme sürüklemek olduğunu belirten Doç. Dr. Kırık, "Birisi bir restoran ya da AVM'ye başkasının HES koduyla girdiği zaman bulunduğu ortamdaki herkesi pozitif yapma ihtimali artıyor. Son zamanlarda vaka ve vefat sayılarındaki artışın sebeplerinden birinin de HES kodu dolandırıcılığı olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.

 

"HES KODU İLE BİRLİKTE KİMLİK KONTROLÜ OLMALI"

 

Doç. Dr. Kırık, sözlerine şu şekilde devam etti: "AVM ve restoran çalışanları HES koduna baktıktan ve risksiz yazısını gördükten sonra vatandaşları içeri almalı. Aynı zamanda burada görevlinin yapması gereken şey HES kodu ile birlikte kişinin adını ve soyadını kontrol etmesi. Vatandaşlar ise bu kimlik kontrolün esnasında T.C. kimlik numaralarını elleriyle kapatarak gösterebilir" şeklinde konuştu.

 

HES KODU PAYLAŞIMI SOSYAL MEDYAYA DÜŞTÜ

 

İnsanların beğeni uğruna sosyal medyada HES kodlarını paylaştığını söyleyen Doç. Dr. Kırık, "HES kodlarını gömlek ve tişörtlerinin üzerine bastıran bile var. Sosyal medyada HES kodunu paylaşmış bir kişinin HES kodunu alarak çok rahat bir şekilde AVM ve restoranlara girilebilir. HES kodları bizim kişisel verilerimiz kapsamında yer alıyor. Çünkü HES kodunuz size aittir ve biriciktir. Dolayısıyla bu kodların internet ortamında fütursuzca gelişigüzel bir şekilde paylaşılması kesinlikle yanlıştır" dedi.

 

"BAŞKASININ HES KODUYLA AVM'YE GİRMEK İSTEYENLER OLUYOR"

 

İstanbul'da bulunan bir AVM'de Güvenlik Görevlisi Amiri Serdar Galatasaraylı, "HES kodu sorgulama mecburu hale geldi. Biz de elimizdeki telefonlarla Hayat Eve Sığar uygulaması üzerinde HES kodu sorgulaması yapıyoruz. Bazen riskli kişilerde AVM'ye girmek isteyebiliyor. Bizler de hemen duruma müdahale ediyoruz. Başkasının HES koduyla girmek isteyenler de zaman zaman oluyor. O sırada kodu okuttuğumuzda çıkan harflerle kişinin söylediği ismi kıyaslıyoruz. Kişinin söylediği isim ile ekrandaki harfler tutuyorsa AVM'ye alıyoruz. Ancak uyuşmadığı zaman içeriye almıyoruz" dedi.

 

Vatandaşları AVM'ye alırken üç aşamadan biri ile kontrol ettiklerini belirten Galatasaraylı, "Birinci aşama HES kodu sorgulama. İkinci aşama barkod kodu ile sorgulama. Üçüncü aşama ise uygulama üzerinde risksiz yazısını görüp içeri alma şeklinde oluyor. HES koduyla giren kişilere güvenlik görevlisi arkadaşlarımız mümkün olduğunca adlarını ve soyadlarını soruyor. Ancak başkasının HES koduyla AVM'ye girmek isteyen kişi kendisinde bulunan HES kodu sahibinin ismini söyleyebilir. O esnada başka bir uygulama gerçekleştiremiyoruz. Bizim vatandaşlara kimlik sorma gibi bir yetkimiz yok. Böyle bir yetkimiz olmadığı içinde kişiler başkasının HES koduyla AVM'ye girmiş oluyor."

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI HATIRLATMA YAPTI

 

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi:

 

"Covid- 19 salgını ile mücadelede kontrollü normalleşme döneminde illerimizin risk durumlarına göre hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına devam edilmektedir.

 

Kovid-19 salgını ile mücadelemiz sona erip eski normale dönünceye kadar TEMİZLİK, MASKE, MESAFE kurallarına uymaya devam etmeliyiz. Sağlığımız için hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz.

 

"TÜKENDİK ÖLÜYORUZ" 

 

  Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 hastası sağlık çalışanı sayısının 40 bini geçtiğini açıkladı. Covit-!9’un 3.ncü pikini yaptığı, yoğun bakımlarda yatakların dolduğu dikkate alınacak olursa, Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel’den yükselen ‘’Tükendik.. Ölüyoruz’’ sesine kulak vermeliyiz.

   ‘’Ölüyoruz’’ feryadı, 395 doktorumuzun ölümü ile de doğrulanıyor. Onlar içeriye ‘’tam kapatıldı’’ ama, dışarıdakiler tam kapanma gerektiren bir dönemde, bu yüzsüzler sokakları, caddeleri doldurup, hijyen kurallarını bir kenara atıyor, resmen cinayet işliyor. 

 

  24 saat mesai yapan, evinden, ailesinden, çocuklarından günlerce, hatta haftalarca ayrı kalan sağlık çalışanlarının yorgunluğu, hastane koridorlarında yatarak, çömelip oturarak atmaya çalıştıklarını TV'lerden izliyoruz. Bazılarını da çamaşır odalarında tükenmişlik sendromu içinde uyurken görmek yürekleri kanattıyor

Günlük vaka tablosunda Türkiye genelinde vaka sayısının 54 bin 756’ya, vefat sayısının 253’e  ulaştığını görmek, endişeleri korkuya dönüştürüyor.

 

Bu korkuyu tetikleyen ise,  yoğun bakım servislerindeki yatak doluluğu oldu.  İstanbul’da, Ankara’da, Gaziantep’te, Mersin’de, Trabzon’da, İzmir’de, Ordu’da, Rize’de, Yalova, Edirne’de, Samsun’da boş yoğun bakım yatağının kalmadığı, sağlık kuruluşlarının açıklamalarından anlaşıldı. Yoğun bakım yatağı demişken,  Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü  Türkiye’de hastanelerin yoğun bakım servislerinde yatak sayılarını yüzdeleri ile şöyle açıkladı:

 

Sağlık Bakanlığı (ERİŞKİN): 11.171 (%9.4) / Üniversite:40.49 (%67.0)  / Özel 8.851 (%55.4 ) Toplam:24.071 (%63.2) 

 

Sağlık Bakanlığı (YENİ DOĞAN): 3974 (%24.7) / Üniversite: 1448  (%24.0) / Özel: 6.980 / Toplam:12.402 (%32.6)                           

 

Sağlık Bakanlığı (ÇOCUK): 941 (%5.8) / Üniversite: 542 (%9.0) / Özel: 142 (%09)/ Toplam: 1625 (%4.3) 

 

Yüzü kızaran 55 ilimiz

 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge, "Virüsün yayılmasında geçen haftadan itibaren ciddi bir artışın yaşandığını belirterek ‘’ Özellikle Türkiye için de endişeliyiz. Vakaların yüzde 60'ı İstanbul'da kaydedildi” dedi. Kluge, dünyada 53 ülke ve 7 bölgede 687 bin 236 vaka tespit edildiğini, 52 bin 824 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Türkiye’de ise 1 Martta açıklanan haritada, yüzü kızaran çok riskli 58 il  tespit edildi. “

 

ALKIŞLAR SAĞLIKCILARIMIZA

 

Türkiye’de COVID-19  Pandemisine karşı, doktor, hemşire ve diğer yardımcı sağlık çalışanlarından oluşan yaklaşık 540 bin kişilik  bir sağlık ordusu savaşıyor. Bu savaşın cephe önünde yaklaşık 165 bin doktor, 200 bin hemşire ve 175 bin’’ diğer sağlık çalışanları yer alıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2020 Aralık ayında yaptığı açıklamada virüs salgınında 120 bin sağlık çalışanının hastalandığını, 216 hekim ve sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini açıkladı

 

   Pandeminin başından beri toplumda virüs riskini inceleyen Türk Toraks Derneğinin Aralık 2020 ve Ocak 2021 döneminde gerçekleştirdiği ankette, sağlık çalışanlarının Covid-19'a yakalanma oranı, yüzde 57,4 olarak tespit edildi. Bu oranın tüm dünyadaki ülkelere göre Türkiye'de çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Oya İtil, Türkiye’de Covid-19 nedeniyle ölen her 74 kişiden 1’inin sağlık çalışanı olduğunu söyledi. 

 

   Türkiye ‘’Kırmızı alarm’’ veriyor. Ülkemin yüzünü kırmızıya boyayan sorumsuzlar para cezalarıyla geçiştirilmemeli, ciddi bedeller ödemeli diye düşünüyorum. Sadece 1 yıl içinde  Covit-19’dan, 395 doktorumuz hayatını kaybetti.

Bunun bedeli bu sorumsuzlara ödetilmeli diyorum.

 

Sağlık ve esenlikler dileğimle...

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Anket

ALTINBAŞ Kuyum
OPET

E-Bülten Aboneliği