Batı’nın Soykırımcı Şımarık Çocuğu /AWorldpress Yazarı Abuzer Doker
Türk milleti tarihinde çok acı olaylara ve ihanetlere tanık olmuştur. Güçlü olduğu dönemlerde sadık gibi görünenler, zayıflayınca ona ihanet etmiş ve Türk devletinin yıkılışı için insanlık dışı her türlü kötülüğü yapmaktan kaçınmamışlardır.
Zalim olsa ne rütbe bi perva
Yine bünyad-ı zulmü biz yıkarız
Merkez-i hake atsalar da bizi
Küre-i arzı patlatır çıkarız.
Namık Kemal
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı parçalanmış, Anadolu her taraftan işgale maruz kalmıştır. Asırlarca beraber yaşadığı azınlıklar da fırsattan istifade ederek ihanetlerine bu dönemde hız vermişlerdir. Bu azınlıklardan biri de hepimizin bildiği gibi Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanlılardır.
Yunan, daha işgalin başından beri kendilerine verilen bölge ile yetinmek niyetinde olmadıklarını göstermiştir. Onlar daha geniş bölgelerde, tüm Ege Bölgesi’nde bir Rum çoğunluk yaratmak için soykırıma başlamıştır. Bu amaçla, Devlet destekli bir terör politikası, İzmir’e Yunanlıların çıkartma yapmasıyla patlak veren kitlesel Türk kıyımıyla başlatılıp, 1919-1922 yılları arasında yoğunluğunun en yüksek noktasına çıkarılarak uygulanmıştır.
Yunan işgali sırasında Anadolu’da ölenlerin sayısını ve yerlerinden göç etmek zorunda bırakılanların sayısını toplam nüfusa oranladığımızda karşımıza çıkan manzara, Avrupada’daki 30 yıl savaşlarından o tarihe kadar geçen süre içerisindeki böyle bir kıyım ve zulmün görülmediğidir.
HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ
1919-1922, Atatürk’ün, “Askerlik onurundan yoksun katiller sürüsü” dediği işgalci Yunan Ordusu’nun Anadolu’yu ateşe verdiği yıllardır.
Sadece Aydın’da 12 bin ev ateşe verilmiş şehir küle dönmüştür. Salihli’de 3 bin ev 400 dükkan yakılmıştır. Yığılca Camii, içine sığınan insanlarla birlikte yakılmıştır. İki camii, dinamitlerle havaya uçurulmuş, Hamidiye Camii top atışıyla yerle bir edilmiştir. Rıfat Efendi, 17 kişilik ailesiyle evden çıkmayı reddettiği için eviyle birlikte yakılır. Yüzlerce genç kız tecavüz edilerek katledilmiştir. Hamile Türk kadınları süngülenmiştir. Alaşehir’de 600 erkek, çırılçıplak soyulup süngülerle öldürülmüştür. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, katliamın ardından, 400 ev yakılmıştır.
İşgal yıllarında halka uyguladıkları soykırım ve talan nedeniyle savaş tazminatı ödemesi ve özür dilemesi gereken Yunanistan, geçtiğimiz günlerde Atina’da Süryani Soykırımı Anıtı’nı büyük bir yüzsüzlükte açmıştır. Çıkardığı yasalarla, 5 ayrı sözde soykırımla Türkiye’yi suçlama cesareti göstermektedir.
İşte Yunan’ın sözde soykırım iddiaları:
1- Küçükasya Helenlerinin soykırımı
2- Pontus Soykırımı
3- Ermeni Soykırımı
4- Süryani Soykırımı
5- Trakya Helenlerinin soykırımı.
Bir işgalden 5 soykırım çıkarmak olsa olsa “Hem suçlu hem güçlü” mantığıdır. Anlaşılan o ki şu sıralar Avrupa’nın şımarık çocuğu gerek Doğu Akdeniz’de gerek Ege’de ve de Kıbrıs’da daha da hırçınlaşarak makus talihini yeniden yaşamak istiyor...
Benzer Haberler
İsrail savaş uçakları Gazze'yi vurdu
Araç satışlarına yeni harç geliyor
Siyasi partileri ziyaret eden Yasemin Minguzzi DEM Parti'yi es geçti
TCMB anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi yükseldi
Rakam inanılmaz! 1 kilogram altının bir aylık kazandırdığı paraya bakın
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uyarısının ardından SDG, Şam yönetimi ile anlaştı
Gazze'de ateşkes yürürlüğe girdi
Türkiye'nin yanı başında kanlı çatışma! Bilanço her dakika ağırlaşıyor